2008-06-15

"Hudson Enstitüsü"nün yıldönümü

Hani hafizamiz biraz zayiftir ya.
Bi hatirlatiyim istedim.
Bazi kimselerin "felaket senaryosu" dedigi meshur "Hudson Enstitüsü" senaryosu vardi ya... onun birinci yil donumundeyiz.
Bir senaryo icat edilmis, icat edenler ve katilimcilar davet edilmis... davetiyenin bir bolumu soyle: (tamami burada)


...off-the-record work shop, participants will “play out” the subsequent events of
this crisis More specifically, we will work to: identify the key drivers behind
the relevant actors’ strategies; explore the most probable responses and
counter-responses; and examine the uncertainties, costs, and benefits of those
strategies Additionally, we will consider the effect that a number of less likely “wildcard” events could have upon this scenario Participants will include
officials from the US government, members of the think -tank community, and
visiting senior-level officers from the Turkish General Staff’s think tank SAREM...
Yani Turk Genel Kurmayi dahil davet edilenler -kayit disi olmak uzere- bu senaryo uzerinde calismalar yapacaklardir.

Neydi o meshur "Hudson Enstitüsü" felaket senaryosu?


18 Haziran’da İstanbul Beyoğlu’nda bombalı bir saldırıda polis ve sivillerden 50 kişi ölüyor, 200 kadarı ise yaralanıyor. Birkaç gün sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu bir suikast sonucu öldürülüyor. Her iki olay da, sahip çıkmasa bile PKK’ya mal ediliyor. Ardından bazı büyük illerde “Ordu Irak’a” diye duygusal dozu yüksek kitlesel gösteriler düzenleniyor ve yaratılan bu öfkeli ortamda Türk ordusu 27 Haziran’da 50 bin kişi ile sınırı aşıp Kuzey Irak’a giriyor…

***

Bir zamanlar senaryo olarak tasarlanmis bu duzenegin zaman icerisinde pekte oyle kagit uzerinde kalmadigi hissediliyor.
Nasilmi?

1- Beyoglu yerine Ulus'ta provasi yapildigini ima eden cok. Halkin ve dunyanin tepkisi olculdu, yetkililerin neler soyliyecegi denendi.
O olay ile ilgili pek cok soru hala cevapsiz.
2- Anayasa Mahkemesi Baskani yerine Danistay uyesi vuruldu. Halkin ve dunyanin tepkisi olculdu, yetkililerin neler soyliyecegi denendi.
O olay ile ilgili pek cok soru hala cevapsiz.
3- Nasil olsa aksini iddia eden olmaz ya! cabucak PKK nin uzerine atmak da kolay. Her iki olaydada zaten once hemen PKK laflari epeyce bir kullanildi.
4- “Ordu Irak’a” diye duygusal dozu yüksek kitlesel gösteriler düzenlenip Halkin ve dunyanin tepkisi olculdu, yetkililerin neler soyliyecegi denendi.
5- Sonrasinda Türk ordusu binlerce kişi ile sınırı aşıp Kuzey Irak’a da girdi... ve cabucak cikti.
O olay ile ilgili pek cok soruda hala cevapsiz.

Ama her seferinde bunlar acemice yapildigi, barisa ve hukuka inan insanlarin bulunmasi nedeniyle olaylar fiyaskoya donustu.
***

"Hudson Enstitüsü" senaryosuna Genel Kurmaydan bir "yalanlama" geldigini Ahmet Altan soyle yaziyor:


Ama “Hudson Enstitüsü’nde yapılan toplantıyla” ilgi Genelkurmay’ın yalanlaması
hâlâ hafızalarda.O “yalanlamanın” yalan olduğu kısa sürede çıkmıştı ortaya.Daha
kısa süre önce yaşadığımız o olay bize, “yalan söyleyebileceklerini” gösterdi
maalesef.
***
Sonuc:

Muhtemelen, birileri oturdu bir plan yapti, senaryolar uretti sonra bunu yabanci ulkelerin yetkilileri ile tartti-hesap etti... ve ardindan provalar yapildi.
Belliki o toplantiya katilan birisinin bu olaydan midesi bulanmis olacakki bunu kamuoyuna duyurdu.

Kimbilir simdiye kadar yapilmis olan fakat kamuoyunun duymadigi ne olaylar vardir diye akla bir soru geliyor.
Daha kotusu... acaba bu turlu senaryolar halihazirda birilerinin masasinda vukuat olmayi bekliyormu?
Hafizamiz zayif ya... olursa yine cabucak yutabiliriz.
Ben biraz tazeleyim istedim.

Hiç yorum yok: