2007-11-09

ASIMILASYONMU ENTEGRASYONMU?






1. Asimilasyon,
1a. Adaptasyon,
2. Entegrasyon,
3. Ortaklık.

Bir kültürün/bireyin bir başka kültürle/bireyle irtibat derecesini belirleyen 4 ana form bunlar. Her iki kültürün birbirlerine olan saygı derecesi en kötüden en iyiye doğru bu şekilde gider.

Asimilasyon: iki kültürün bir arada yaşamasının en kotu bicimi asimilasyondur. Birinci kültürün ikincisini yok sayması ve tamamen kendine uydurması durumu. İkinci kültürün varlığından bile söz etmek mümkün değildir. TV deki uzay yolu filmlerindeki Borgların ele geçirdiklerini robotlaştırıp kendilerine benzetmesi uç bir örnek olarak verilebilir.
ABD deki Kızılderilileri tras edip, ceket giydirip, okula gönderip, Hıristiyan yapmak asimilasyona bir örnektir. Kısacası uyumun tek yönlü olması beklenir. Yediğimiz yiyeceklere olan biten bir tur asimilasyondur. http://en.wikipedia.org/wiki/Kurds_in_Turkey

Adaptasyon: Asimilasyonun “gönüllü” bicimidir. Bizim “alamancılar” dediğimiz insanların, ABD ye giden göçmenlerin ya da köyden şehire gelenlerin içinde bulunduğu durum. Yada şehirden köye/köyden şehire gidenlerin oraya uyması gerektiği gibi. http://en.wikipedia.org/wiki/Adaptation

Entegrasyon: İki ya da daha çok ünitenin bir araya ortak amaç maksadıyla bir araya gelmesi durumundaki etkileşim. Sportif anlamda FIFA, Siyasi anlamda Avrupa Birliği buna en iyi örnek. Her üye kendi özgün değerlerini korurken değişken olan faktörleri ortaklaşa yürütürler. İskoçya-İngiltere-Galler birliği de buna bir örnektir.
Değişmeyen ve değişken faktörlere örnek: her ülkenin kendi lisan, tarih ve coğrafyası değişmezken, ekonomi, sosyal ihtiyaçlar, para ve standartlar kolektif organizasyon tarafından yürütülür. Üyeler eşittir. Üyelikte zorlama yoktur ama üyelerin uyumunda zorunluluk vardır. http://en.wikipedia.org/wiki/Economic_integration

Ortaklık: Anlaşılması en kolay birlik formu. Birlikteliğin hangi konularda nasıl olacağı belirlenmiştir. Bunun dışındaki konularda her iki taraf da tamamen özgürdür. İkili ekonomik anlaşmalar, NATO, Gümrük Birliği, şirketler.
***

Detaylarına girmeden baktığımızda Osmanlı’nın çözülüp dağılması Kanuni’den sonra başlıyor ve Osmanlı Devletine 1919 da en son isyan edip başkaldıranlar ise Mustafa Kemal veya -genel anlamda- Türkler. Yunanlılar, Arnavutlar, Araplar, Ermeniler, Kürtler, vs 1918’e kadar olan isyanlar veya anlaşmalar surecinde hukuken ve fiilen ayrılmışlardı.

Dağılıp giden bu birliktelikten iki toplum; Türkler ve Kürtler 1919 yazında Erzurum’da bir araya gelerek yeni bir devlet kurmak için bir araya geliyorlar. Erzurum Kongresine katılan delegelerin bu birliktelikten anladığı yukarıda bahsettiğim “2.” maddedeki yani ENTEGRASYON formundadır.Omuz omuza verilen mücadele sonrasında, 1924’te yeni kurulan devletin TÜRK ortağı, KÜRT olan ortağını tek taraflı olarak yok saymaya ve ASIMILE etmeye karar vermiştir.

Bugün başımıza bela olup bunca insanimizi, ekonomimizi, uluslararası itibarimizi mahveden olayların arkasındaki mesele budur.

Ve tekrar Erzurum kongresindeki ruha, saygıya, eşitliğe ve dostluğa dönülmedikçe bu sorun bitmez.

1 yorum:

Grand Sen~or dedi ki...

Azizim Adeimantus,
bakin kisaca sunu deyin:

"GIRIS
Her SPEE'nin insanlarin toplumsal yasama hak ve hurriyetlerine sahip
oldugu inanciyla hareket eden, her turlu teke indirgemeciligi
reddeden, SPEEsel farkliliklari eko-kulturel gercek olarak goren bir
denge ve adalet anlayisina sahip, SPEElerin yasal bagimsizligina
dayanan, bu bagimsizligi saglamak ve korumak icin kurulacak kurum ve
kurallari duzenleyen bu Protokol'la insan haysiyet ve serefine
yakisir, baris icinde bagimsizligi gerceklestirmeye sozlesmis
oldugumuzu butun aleme bildiririz.

MADDELER

Madde 1: Birer sosyo-politiko-ekonomik yasal entite olarak her SPEE
kendi yonetim sekline kendi karar verir, adini da kendi koyar.

Madde 2: Bu Protokol cercevesinde hukmetmek SPEElere aittir. SPEEler
hukmetme haklarini bu Protokol cercevesinde yasama, yurutme ve yargi
organlariyla saglarlar.

Madde 3: Hicbir SPEE kendi yasalarini diger SPEElere dayatamaz, diger
SPEE uyelerini kendi yasalarina gore yargilayamaz.

Madde 4: SPEEsel yasalar yururlukte olduklari surece uyeleri icin uyelerin bulundugu butun zaman
ve mekanlarda gecerlidir, hicbir uye hicbir zaman ve makanda uyesi
oldugu SPEE'nin yasalari disina cikamaz.

Madde 5: Her SPEE uyesi ait oldugu SPEE'ye uye olmaktan dogan yasal
sorumlulugu cercevesinde uyelikten cikma hakkina sahiptir.

Madde 6: SPEEler amac ve gorevlerini yasalarina gore kendileri
saptar, ancak bu amac ve gorevler bu Protokol'da belirtilen maddelerle
celiskili olamaz.

Madde 7: SPEEler arasi yasalar ve bu yasalara dayali yurutme ve yargi
organlari SPEEler tarafindan bu Protokol'a gore duzenlenir. "

Saygilarimla,
Grand Sen~or.