Sene 1921: Lenin Rusyasi K Dogu Anadoludan cikar ve Turkiye ile 25 senelik Moskova Anlasmasi imzalar. Bu antlasmaya 1925 ten itibaren 20 senelik Saldirmazlik Antlasmasi maddeleri eklenir.
1939: Ikinci Dunya Savasi baslar
1945: Ikinci Dunya Savasi biter. ABD ve Rusya kazanir. Rusya Dogu Almanya basta olmak uzere Avrupadan askerlerini geri cekmekte gonulsuz davranir. Rusyanin Turkiye ve Iran dahil Dogu Avrupayi direkt/indirekt isgal planlari baslar.
1946: Turkiye 1921 anlasmasini yenilemek ister fakat Rusya reddeder. Inonu isgal tehlikesi karsisinda kara kara dusunmeye baslar.
1948-49: Birkac Avrupa ulkesi ABD, Kanadayi da aralarina alarak NATO yu kurar. Turkiye katilmak ister. Iki ana sarttan biri ulke savunmasi icin karayollari agi ve “sozde degil ozde” cok partili hayata gecis. Inonunun hosuna gitmesede dahi calismalar baslar. Koyluler “bir godik arpaya muhtac” yol insaatlarinda calistirilir. Menderes iktidari 1950 de Inonuden alir.
1952: Turkiye Yunanistan ile birlikte NATO ya girer. Pek cok sivil ve uniformali kimseler ABD de Sovyet yayilmasina karsi planli egitimden gecer (bakiniz -Truman Doktrini ve 1975 e kadar -cok gizli- tutulan NSC-68 Dokumani), Nato ve uye ulkeler bunyesinde Ozel Harp Daireleri kurulur. Egitilmek uzere giden bu gruba 25 Kasim 1917 Kibris dogumlu Huseyin Feyzullah (1937 den itibaren once Ali Arslan, sonra Alparslan Turkes) ve resimdeki Fethi Tevetoglu dahildir. Boylece Ozel Harp Daireleri bunyesindeki Gladio (Turkiyede sivil ayak Bozkurtlar, Ulkuculer, Ergenekon ve devlet icindeki ayak Kontr-Gerilla) fikrinin tohumlari atilmaya baslandi.
1953: Iran da Basbakan Musaddik ulkede demokratik bir rejim kurmaya calisti fakat bu ABD ve Ingiltere tarafindan bir darbe ile engellendi. Daha sadik Sah ve ordu iktidari ele gecirdi.
1960: Ayni seyler Menderesin basina geldi. 27 Mayıs sabahına, ülke, darbecilerin sözcüsü Albay Alparslan Türkeş'in "NATO ve CENTO'ya bağlıyız" sözcükleriyle uyanmıştır. Darbe sonrasi yapilan 1961 Anayasasindaki genis ozgurlukler ve isci haklari gibi pozitif adimlarin sebebi daima celiskili yorumlara maruz kalmistir. Asil sebebi o tarihlerde sanayi ve teknolojide muthis atilimlarda bulunan Amerikan ekonomisi "tuketici toplum"un nimetlerinden muazzam bir sekilde yararlaniyordu ve bu kulturel ve ekonomik patlama dunyaya "kultur emperyalizmi" olarak ihrac ediliyordu. O tarihlerdeki ABD hayranligi zirvedeydi. Bu ekonomik patlamadan en fazla yararlananlar ise ABD nin sanayisindeki Amerikan Ruyasini yasayan iscilerdi. Haklarini daha cok alan isciler daha cok calisip ABD nin dunya prestijini arttiriyorlardi.
Bu donusumu farkeden Amerikali ekonomistler (Marshall Plani) bu fikri dunyayada ihrac etmeleri halinde o toplumlarinda tuketici ve zengin olacagini zannediyor ve bu durumda otomatikman Sovyet tehlikesinin bertaraf edilecegini umuyorlardi. Bu nedenle Turkiyede de hak ve ozgurlukler isteyen olmadigi halde genisletilmisti.
Oysa degil sanayisi, iscileri bile olmayan Turkiye gibi ulkelerde bu denli ozgurluk ve degisim "hazineden gecinenleri" rahatsiz etmeye baslamisti.
Erken 1960 lar: Bir yandan Ozel Harp Dairesi dahil pek cok devlet kurumunun icine sizan Gladio/Ergenokoncular, diger yandan halk icinde kendine taraftar saglama amacindaydi. Ama nasil? Sovyet ordusundan ayrilip Nazilere katilan, sonradan Ugur Mumcu tarafindan desifre edilen CIA uyesi, MHP-Ulkuculer-Turancilik fikrinin babasi Ruzi Nazar bu konuda epey fikir sahibiydi...
Isin aslindaki neden ise 1960 darbesi sonrasi iscilere ve halka verilen haklarin geri alinmasi projesiydi. Genclerin genclerle catismasini sanki baskasi orgutlemis gibi davranan darbeciler bu bahaneyle ikinci kere iktidari ele gecirerek Turkiyenin siyasi gidisatini tam anlamiyla vesayet altina alip parlamenterler ve siyasi partileri “sozde” meclis haline getirdi.
Furyaaa!
Yahyalar, Sellefyanlar, Hayali Ihracatlar, elit sanayiciye tesvikler, ithalata kisitlamalar (kalitesiz mallarimizi alsinlar), devlet bankasinin mudurunu doverek kredi alan yegenler… ve 70 cent’e muhtac kalinan, yag kuyrugunun oldugu yillar. Elbette haril haril ogretmen yetistiren okullardan baslayarak universiteleri ele geciren, hazineyi yagmalamaya itiraz edenleri haklayan Ulkuculer.
Bu arada ismi hic bir sekilde Genel Kurmay yada Kuvvet Komutanligi zincirinde olmayan Kenan Evren birdenbire Ege Ordu Komutanligina getiriliyor. Evren'i bu goreve teklif eden Alpaslan Turkes dir. Turkes, zamanin basbakani Suleyman Demirel'e tavsiye eder, o da zamanin Genel Kurmay Baskani Semih Sancar'a bildirir. Sancar da bunu uygun gorur.
Turkiyedeki Kontrgerillanin sefi Kenan Evren ile Alpaslan Turkes'in baglantisi elbetteki tesaduf degildir.
1980: Derin Devletin cercevesini cizdigi dar siyasi arenada ulkenin ekonomik ve sosyal sorunlarina cozum getiremeyen politikacilarin bazilari -bana ne- tavri ile yagmalama pesindeyken, bir kismida onlari durdurmak derdiyle siyasi yasami tikar hale gelmislerdi.
Bosalan hazine, batik ekonomi, sokaklar kan dolu, kurtarilmis mahalleler, sehirler, uluslararasi anlasmalar bile yapilamaz halde. Kontr-Gerilla komutani Darbeciler artan komunist tehlike uzerine “o zaman yanlis yaptik, simdi duzeltelim” anlayisi ile bir darbe daha yaptilar. Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin darbeden haberdar olduğu ve CIA nin darbe gecesi Başkan Jimmy Carter'a "bizim çocuklar işi bitirdi" anlamında bir mesajının, bir toplantının ortasında iletildiğinin anlaşılması, 12 Eylül'de ABD'nin rolü konusunu da tartışmalara açtı. Ilk islerden biri sessizce fason/gostermelik dusman Yunanistanin 19 Ekim 1980 de NATO ya tekrar kabulu idi. Bundan sonra yetkisi ve gucu neredeyse yok denilecek kadar azalan hukumet ve meclis; hazine hortumlamasindan, ic savasa, Selimiye va Mamak Tatil Koyundeki iskencelerden, Kastelli dunyasina, Oyak HOLDING in dayanilmaz basarisindan, banka bosaltmaya kadar olan biteni seyrediyordu.
1990: SSCB nin dagilisi ve ihtiyac kalinmayan Ulkuculerin bir kisminin cek-senet businessine baslayisi.
1993: Kurt sorunu konusunda herseyi askere devreden jet-ski hukumeti issiz kalan Ulkucu kardeslerimize yesil pasaporttan, Susurluk silahlarina, Kontrgerilla vazifesinden devlet ihalelerine kadar cesitli sekillerde kucak aciyordu.
***
Parmaklarini kurt kafasi seklinde buzerek, Osmanlinin bayragini simge olarak alip kelli felli birseymis gibi gorunmeye calisan, ABD tasarimi oldugu halde ABD ye karsiy-MIS gibi yapan ulkuculerin anli-sanli tarihi bu kadar. Evveliyati olarak sunulan Ergenekon Destani ise “develer tellal iken” masali kadar romantik fakat ne yazikki 20 YY da tureyen Gladiocular tarafindan icat edilmis bir hayal urunu.
Resimler: Radikal Gazetesi, gizlibelge.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder